Türkiye'nin En GeNç Paylaşım Flatformu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Türkiye'nin En GeNç Paylaşım Flatformu

Türkiye'nin En GeNç Paylaşım Flatformu Burası!


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Borsada yüzde 4.20'lik düşüş

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Borsada yüzde 4.20'lik düşüş Empty Borsada yüzde 4.20'lik düşüş Salı Tem. 01, 2008 2:56 pm

Misafir

Anonymous
Misafir

Borsada yüzde 4.20'lik düşüş CAA4794F0EDDDF4AB13822B9r
İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, dünkü ikinci seans kapanışına göre 1.473,93 puan düşerek 33.615,60 puandan kapandı. Hisse senetleri
ortalama yüzde 4,20 değer yitirdi.

İMKB Ulusal 100 global piyasalar, içeride siyasi gelişmeler ve yüksek faizle yüzde 4'ün üzerinde değer kaybederek 33,500 seviyesine geriledi.

İKİNCİ SEANSA DÜŞÜŞLE BAŞLADI

İMKB Bileşik Endeksi ikinci seansa, önceki kapanışa göre 277,38 puan düşerek 33.338,22 puandan başladı.Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0,83 oranında değer yitirdi.


Anadolu Yatırım Araştırma Yönetmeni Gülizar Özdemir Türk, "Yurtdışı piyasalardaki kayıplar sürüyor. Ayrıca yurtiçindeki siyasi atmosfer de bulanık. Sabahki tutuklamalar, siyasi atmosfere ilişkin tedirginliği artırdı. Ayrıca faizler yüksek seviyelerde. Bu sebeple de ağırlıklı olarak bankacılık hisselerine satış geliyor" dedi.

Global borsalardaki düşüşler ve içerideki siyasi gerginlik ile dolar/YTL kotasyonları dünkü spot kapanışa göre yüzde 1.3 artışla 1.2400 seviyesini gördü. Bankalararası piyasada dolar kotasyonları 1241'de 1.2385/1.2410 YTL seviyesindeydi.

2Borsada yüzde 4.20'lik düşüş Empty Geri: Borsada yüzde 4.20'lik düşüş Perş. Tem. 10, 2008 7:09 pm

Misafir

Anonymous
Misafir

Son günlerde Türkiye'de yaşanan gelişmelere paralel olarak ekonomide de önemli ölçüde olumsuzluklar baş gösterdi. Borsa daki düşüşleri yaşananlara bağlamak ne kadar doğru bilemiyoruz. Ancak görünüşte öyle. Gerçekte de birbirlerine ne kadar bağlı olduğunu ancak ekonomi politikalarını yürüten siyasiler biliyor.

Bizim vatandaş olarak bildiğimiz şey şudur; hayır son zamanlarda yaşanan gelişmelere bağlı değil. Çünkü ekonomideki istikrarın bozulması son bir kaç aya dayanmıyor. Türkiye'de son iki yıldır devam eden gizli bir kriz söz konusu. Nereden mi biliyoruz? Şöyle cevaplayalım; enflasyon rakamlarının çoğu zaman düşük çıkması bizi yanıltıcı bir gösterge olmaktadır. Çünkü enflasyonun düşük olmasının sebebi uygulanan maliye politikasından dolayıdır. Yani şöyle; devletin uygulamış olduğu maliye politikası ekonomiyi "daraltıcı" yönde etkilemektedir. Daraltıcı politikalar ise bireylerin taleplerinnin azalmasına ve son tahlilde toplam talebin düşmesine yol açmaktadır. Toplam talep düştüğü için enflasyon hesaplamasında kullanılan sepette bulunan malların fiyatları talep yetersizliğinden dolayı düşme eğilimine girmektedir. Sepetteki malların fiyatları düştüğü için enflasyon düşüyor gibi görünmektedir. Ancak sepette bulunan malların enflasyonun ölçülmesinde ne derece doğruyu yansıttığı çok fazla tartışmalıdır. Bana göre sepetteki malların birkaçı haricindekilerin tamamını üst gelir grupları tüketiyor. Yani, lüks dediğimiz mallar bunlar. Orta ve düşük gelirli insanlar bu malları zaten tüketemiyor. Onların tükettiği malların fiyatları sürekli yükseliyor. Ancak sepete dahil edilmediği için enflasyon göstergesi olarak değerlendirilemiyor.

Devletin maliye politikasının diğer bir ayağı olan vergi politikası ise ekonomi politikası aracı olarak toplam talebi düşürmek için kullanılıyor. Nasıl? Son düzenlemelerle vergi oranlarında önemli artışlar yapıldı. En bilinen örneği motorlu taşıtlar vergisi. Vergi oranlarındaki artış bireylerin reel gelirlerini azalttığı için bireysel talep azalmaktadır. Toplumdaki insanların bireysel talebi azaldığından toplam talepte buna paralel olarak düşme eğilimindedir.

Gördüğümüz gibi maliye politikası özellikle son iki yıldır toplam talebi azaltmak için kullanılır oldu. Bu şekilde insanların alım gücü azaltılarak enflasyon hedeflerine ulaşılmaya çalışıldı.

Borsa ise son birkaç ay içerisinde hızla düşmeye başladı. Burada şöyle bir soru sorulabilir; "madem toplam talep sürekli azalma eğilimindeydi de neden borsa maliye politikası uygulama aşamalarında düşme eğilimine girmedi de son bir kaç ay içinde sürekli olarak düşüyor, hatta taban yapıyor?". Bu soruya şöyle cevap vermek yerinde olacaktır; ülke içerisinde maliye politikası ve para politikası birbiriyle uyum içerisinde uygulanıyordu. Bu nedenle toplam talep azalırken uygulanan para politikası başarılı olduğundan "sıcak para"nın ülke içerisinde tutulması sağlanıyordu. Sıcak paranın ülkede bulunması ise para arzında değişmelere yol açmıyor ve bu şekilde borsada işlem yapılabiliyordu. Ancak ülke içerisinde son zamanlarda büyük krizler yaratan olayların olması (Kapatma davası ve Ergenekon soruşturması) para spekülatörlerini ürküttü. Bu durum ise bu zamana kadar başarılı bir şekilde uygulan para politikasını işlemez hale getirdi. Ve ülkeden sıcak para çıkışı çok fazla oldu. Para çıkınca da borsa da işlem hacmi düştü ve aslında var olan ancak perdelenen kriz açığa çıkmış oldu. Tıpkı 2001 krizinde anayasa kitapçığı fırlatılmasıyla patlak veren kriz gibi.

İnşallah 2001 krizi kadar derin bir kriz yaşamayız. Bu krizi ufak sıyrıklarla atlatırız...

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz